Турецкая сказка

Информация о пользователе

Привет, Гость! Войдите или зарегистрируйтесь.


Вы здесь » Турецкая сказка » Турецкий язык » Фразы для ашкыма


Фразы для ашкыма

Сообщений 81 страница 100 из 138

81

Beni sen yarattın sevgilim,
tekrar sen öldüreceksin,
ben senle doğdum ama...
sensiz öleceğim.
   :(
You created me, my love,
and you can also destroy (kill) me,
I was born with you but...
without you I shall die.

Bir gül olmak isterdim neden mi?
Beni koparıp kokladığında,
vücudunun derinliklerine girip,
bir daha oradan çıkmamak
için...

Why would I want to be a rose?
Because...
when you'd pick and then sniff me,
I'd enter the depths of your body,
never to return from there again.

0

82

Birgün seni unutmak zorunda kalırsam,
bunu sevgimin yetersizliğine değil,
çaresizliğimin büyüklüğüne vermelisin!

If one day I have no choice but to forget you,
you mustn't blame it on the insufficiency of my love,
but on the enormity of my desperation!

Bu mesaj sana ulaştığında
yeryüzündeki büyük sevgilere
bir tane daha eklenmiş olacak!

When this message reaches you,
it will make a contribution (addition)
to (the grand) love in this world!

Çiçeklerin en güzeline...
Bugünü yaşıyorsam eğer
gelecek günlerin
seni getireceğine
inandığım içindir.

To the most beautiful of flowers...
If I'm happy today,
it's because I understand that
you'll be coming soon.
[...If I'm living today
It's because I understand that
future days will bring you.]

0

83

Erit beni aşkında, yok olayım;
beni aşkımdan koru.

Melt me with your love, let me vanish;
protect me from my love.

Güneşe adını buzla yazan biri olursa,
bil ki o seni benden çok seviyor.

If there is someone who can write his/her name with ice on the sun,
such a person can love you more than I do.
(...know that he/she loves you more than I.)

Korkunç bir yolculuk bu...
dudaklarında, boynunda, koynunda, gözlerinde, nefesinde dolaşmak!

This is a terrifying (but wonderful) journey...
to wander out over your lips, your neck, your breast(s), your eyes, your breath!

0

84

Ne zaman tutsam ellerini, gözlerimin önünden mevsimler geçer.
Ne zaman gözlerin gözlerime değse samanyolu'nda bir yıldız düşer.

Whenever I hold your hands (in mine), the seasons pass before my eyes.
Whenever your eyes meet mine, a star falls on the Milky Way.

Rüzgar alabildiğine hırçın,
yağmur alabildiğine inatçı,
yüreğin onlar inat sanki bir liman...
Tıpkı gözlerindeki huzur gibi.

The wind can be wildly tempestuous,
the rain excessively stubborn,
but your heart (courage) defies them like a [safe] harbour...
Just like the tranquillity in your eyes.

Sarı giyer güneş olursun,
mavi giyer deniz olursun,
kimbilir belki birgün,
beyaz giyer benim olursun!

Clothed in yellow you are the sun,
clothed in blue, you are the sea
who knows, maybe one day,
clothed in white you'll be mine!

0

85

Sen çölde açan bir gül olsaydın inan,
seni soldurmamak için gözyaşlarımla sulardım.

If you were a rose that bloomed in the desert, believe me...
I would water you with my tears
before I'd let you wilt.
(...so that you wouldn't keep on wilting.)

Seni gözlerim seçti,
onlar sevdi, onlar beğendi.
Sen benim değil, onlarınsın!
Banane, gittiğin zaman onlar ağlasın.

My eyes chose you,
they loved, they admired.
You are not mine, you belong to them!
What will it matter to me when you leave,
let them do the crying then...

Seni seviyorum diyen sözlere değil,
senin için ağlayan gözlere inan.

Believe not the spoken words, 'I love you'...
believe the eyes that cry for you...

0

86

Seni sevmenin öyküsünü yazıyorum.
Telif ücreti olarak bana kalbini vermen yeterli...

I'll write your love story for you.
The only royalty I want is your heart...
[As royalty, it's enough that you give me your heart...]

Sevmek yaşamak kadar tatlı ise,
unutulmak ölüm kadar acıdır.

If loving is a sweet as living, then...
being forgotten is as disagreeable as death.

0

87

Şu anda bir kurbağayım.
Beni öpmeni ve prensine dönüştürmeni bekliyorum.

At this moment I am a frog.
I'm waiting for your kiss and for you to change me into a prince.

Toprak yağmuru bekler ıslanmak için,
yıdızlar geceyi bekler parlamak için,
güneş sabahı bekler doğmak için,
bende seni beklerim beraber olmak için.

The land waits for the rain to moisten it,
stars wait for the night in order to shine,
the Sun waits for the morning to be born (again),
and I too wait for you so that we can be together (again).

Üç (iki, bir) yıldır,
senin gözlerinin esiriyim.
Özgürlük mü? İstemem!

It's been three (two, one) years, that...
I've been a slave to your eyes.
Freedom?...
I don't want it!

Zaman geceyarısı. Yine seni düşünüyorum.
Hani şarkımız var ya onu söylüyorum.
Ölesiye sevmişim, seni unutamıyorum.

It's around midnight.
Still, I'm thinking of you.
Moreover, our song is playing and, you're right...
I'm singing it.
I love you intensely, I can't get you out of my mind.
(...I can't forget you.)

0

88

Erkeğin yaradılşında sevmek yoktur.
Ona aşkı öğreten kadındır.

It's not in Man's nature to (know how to) love.
It is Woman who teaches him.

Aşkın var ise (varsa) dağlara düş;
If you're in love, flee to the mountains.
(If your love exists, fall [back] to the mountains.)

Aşığa Bağdat uzak/ırak değil.
For one who is in love, even Baghdad is not too far to go.
(No task is too difficult in the pursuit of love.)

Aşık alemi kör, dört yanını duvar sanır.
The lover imagines all people blind and himself/herself
surrounded by four walls.
(A lover is blindly preoccupied with love.)

0

89

Aşık olan karda gezer, izini belli etmez.
The lover walks in snow without leaving obvious traces.
(A true lover is always discreet.)

Aşk bir deryadır dalmayan bilmez.
Love is [like] a sea, one who doesn't dive in doesn't know it.
(Until you experience love, it's a mystery.)

Yardan geçmez serden geçer.
One may abandon one's head (ie. give up one's life),
but not one's friend.

Aşk ile pençeleşmeye demir pazı gerek.
One needs muscles of iron to fight
against love.

0

90

Sana baktıkça ne kadar mutlu olduğumu
bir bilsen?

-- Do you know how happy I am --
the more I see you?

Sana ben lazımım.
You need me.
(I am necesary to you.)

Sana karşı hislerim çok güzel ve çılgın... 
-- My feelings for you are beautiful -- and wild...

Sana olan hislerim her gün daha çok derinleşiyor.
-- My feelings for you are getting deeper (and deeper) every day (more and more).

Sana olan sevgim sonsuzdur.
-- My love for you is eternal.

Sana tapıyorum
-- I adore you, I worship you

0

91

Pencereden baktıkça
Düşünmek hoşuma gidiyor ki
Aynı ay ışığı
Pencerenden giriyor

Глядя по ночам в окно,
Приятно думать мне,
Что та же самая луна
Горит в твоем окне.

Affet beni! Tek sana,
Yaşadım, kör oldum,
Kader seni korusun
Çektiğim acılardan! .
Kader seni korusun.

Прости меня!
Одним тобою
Была жива, была слепа.
Да охранит тебя Судьба
От боли, рваной этой боли!
Да охранит тебя Судьба.

Hayatta iki kör tanıyorum: 1.'si senden başkasini görmeyen ben, 2.'si beni göremeyen sen...
Я знаю 2-х слепых в моей жизни: 1- это я , которая никого не видит, кроме тебя, 2 - это, ты, который не замечает меня

0

92

Gözlerinde mutluluk, aşk, sevgiyi gördüm Aşkım  (Вот это мне очень нравится  :love: )
В твоих глазах я увидел(а) счастье, любовь, нежность, любимый(ая)

Senin sevgin olmadan yaşayamam
Я не могу жить без твоей любви

Beni deli ediyorsun
Я схожу по тебе с ума!

Seni deli gibi seviyorum
Я люблю тебя как сумасшедшая

Kalbim ancak senin için atıyor
Мое сердце бьется только для тебя

0

93

Любимый - aşkım, sevgilim
Милый, дорогой – canım
Солнце мое – güneşim
Сладкий мой – tatlım
Зайчик мой – tavşanım
Котенок мой - kediciğim
Единственный мой – birtanem
Сахарный мой - şekerim
Ты такой необыкновенный - sen sıradışı birisin
Родной - oz
Тигр мой - kaplan benim

0

94

Şahane! — Великолепно! Прекрасно!
Değerli dostum! — Дорогой мой друг!
İyi yolculuklar! — Счастливого пути!
Hamdolsun! Allaha şükür! — Слава богу!
Afiyettesiz inşallah! — У вас все благополучно, надеюсь!
Acaba… — Интересно (было бы) знать…
Nasıl olur? — Как же так?
Allah senden razi olsun! — Ну, спасибо!
Zaran yok! — Не беда!
Öyle deme! — Ну не скажи!
Yapma! Что ты?! Это невозможно!

0

95

Allahaşkına! — Будь добр! (при просьбе)
Benden selam söyle! — Передай от меня привет
Allah Allah! — Боже ты мой! (выражает раздражение, крайнее удивление)
Sahi mi? — На самом деле? Правда?
Özür dilerim — Извини!
Ne olur! — Что (тебе) стоит! Пожалуйста!
Şey… — Как его? То бишь… (употребляется вместо забытого слова)
Ayol! — Послушай! Слушай-ка! (междометие)

0

96

Hay hay! — Ладно, ладно! Конечно!
Olur! — Хорошо, ладно.
Bir zahmet! — Не сочти за труд! Будь так любезен!
Peki (рек iyi)! — Ладно, хорошо!
Ne var ne yok? — Что нового?
Memnuniyetle! — С удовольствием!
lyilik sağlık. — Все хорошо.

0

97

И что же я вижу?! – Bir de göreyim?!
В одно ухо влетело, в другое вылетело. – Bir kulağından girip obür kulağından çıktı.
Пойдёшь – плохо, и не пойдёшь – плохо. –Gitsen bir türlü gitmesen bir türlü.
За двумя зайцами погонишься, ни одного не поймаешь. – Bir coltuğa iki karpuz sığmaz.
Век живи – век учись. – Bir yaşıma daha girdim.
Я скоро приду. – Birazdan gelirim.
Сегодня я свободен. – Bugün boşum.
Знаю, со мной такое бывало. – Başımdadir, bilirim.
Тебе виднее. (Это твоё дело.) – Sen bilirsin.
Ты только попробуй - понравится. – Bir tat beğenirsin.
Да что ты говоришь?! О, нет.  Yapma ya, yok ya.

0

98

nereden çıkardın - откуда ты взял
bundan bir şey çıkmaz - ничего не выйдет
böyle yapılır mı? olur mu böyle? - разве так делают
bugünün işini yarına bırakma - не оставляй на завтра
Çekil oradan - убирайся!
Bir de göreyim?!  -  И что же я вижу?!
Hah, geldin işte!  -  А, вот и ты! (А, явился-таки!)
Vay, kimi görüyoruz!  -  Ба, кого мы видим!
Bunun böyle olduğuna emin misin?  -  Ты уверен, что это так?

0

99

Нет розы без шипов. (Розы без шипов не бывает.) (говорится в отношении девушки) – Dikensiz gül olmaz.
Желаю успехов! – Başarılar dilerim!
Что бы это могло значить? – Bu ne demek ola?
Как это называется? (Что это такое?) – Buna ne derler?
У вас (Вас) есть что ещё сказать? – Başka diyecekiniz var mı?
Нет слов. (На это ничего не скажешь.) – Buna diyecek yok.
Ну знаешь, это уж[-е] слишком! – Artık çok oluyorsun!
Одну минуту! – Bir dakika!
Как он к тебе относится? –Sana davranı nısıl?

0

100

Я уже целый час об этом говорю, а ты ещё не понял. – Bir saattir davul çalıyorum hâlâ anlıyamadım.
Да? (Не так ли?) – Değil mi?
Ну, договорились? – Anlaştık, değil mi?
Я его (её) ни на кого не променяю! – Onu kimseye değişmem!
С ума можно сойти! – Deli oluyor insan!
Из этого ничего не выйдет (не получится). – Bundab bir şey çıkmaz.
Разве так делают (поступают)? – Böyle yapar mı?
Я этого не знаю. – Bunu bilmem.
Не откладывай на завтра то, что можно сделать сегодня. – Bunu işini yarına bırakma.
Неужели ты не нашёл ничего лучше[го]? - Bunu mu buldun?

0


Вы здесь » Турецкая сказка » Турецкий язык » Фразы для ашкыма