Şu anda bir kurbağayım.
Beni öpmeni ve prensine dönüştürmeni bekliyorum.
At this moment I am a frog.
I'm waiting for your kiss and for you to change me into a prince.
Toprak yağmuru bekler ıslanmak için,
yıdızlar geceyi bekler parlamak için,
güneş sabahı bekler doğmak için,
bende seni beklerim beraber olmak için.
The land waits for the rain to moisten it,
stars wait for the night in order to shine,
the Sun waits for the morning to be born (again),
and I too wait for you so that we can be together (again).
Üç (iki, bir) yıldır,
senin gözlerinin esiriyim.
Özgürlük mü? İstemem!
It's been three (two, one) years, that...
I've been a slave to your eyes.
Freedom?...
I don't want it!
Zaman geceyarısı. Yine seni düşünüyorum.
Hani şarkımız var ya onu söylüyorum.
Ölesiye sevmişim, seni unutamıyorum.
It's around midnight.
Still, I'm thinking of you.
Moreover, our song is playing and, you're right...
I'm singing it.
I love you intensely, I can't get you out of my mind.
(...I can't forget you.)